Merhaba;
Geçtiğimiz Perşembe size yazamadım. Aslına bakarsanız, en çok aktif olduğum Linkedin ve Instagram hesaplarımda da bir süredir sesim pek çıkmıyor.
Neden derseniz, yeni bir “Pınar” var etmeye çalışıyorum kendi içimde. Girişimcilik yolculuğumun en büyük yol ayrımındayım, diyebilirim.
Bir yanda 2020’den bu yana ekmeğimi kazandığım “Kariyer ve Girişimcilik Mentoru” kimliğim, eşim Bora ile kurduğumuz Haddini Aş Kulübü; bir yandaysa içimde ne zamandır yanıp tutuşan yeni bir “iş fikri”.. Tabi bir yanda da bu yeni iş fikri nedeniyle, hayal kırıklığına uğratmaktan korktuğum; sizin gibi, neredeyse 400.000 takipçi..
Bunca yıldır, iş yaşamı ve kişisel gelişim ekseninde ürettiğim içeriklerle hayatınıza dokunmaya çalışıyorum ve bunu çok seviyorum.
Ve fakat, dilim başka bir şey anlatmak istiyor artık. Çünkü bunun da çok büyük bir ihtiyaç olduğunu hissediyorum, görüyorum ve deneyimliyorum da.
Hangi konudan mı bahsediyorum?
Bugünkü işlerin %85’inin hayatımızda olmayacağı, hayatımızın roller coster hızıyla dönüşmeye devam edeceği belirsiz bir geleceğe; ayaklarının üzerinde her şartta duran, başarılı ve sağlam çocuklar yetiştirmek.. Bunu bir ebeveyn gözüyle anlatmak, paylaşmak istiyorum size.
Bu konu da nereden çıktı?
Mesleğim gereği, gözüm sürekli iş yaşamının teknolojiyle geçirdiği büyük dönüşümde.. Geleceğin meslekleri ne olacak, 2030 sonrası iş yaşamında hangi becerilere ihtiyaç olacak, insanlar kariyerlerini ne yöne evirmeli.. Günlerim bu sorular ekseninde geçerken; iki gerçek duvar gibi çarptı yüzüme:
Henüz 5 yaşındaki oğlumun bu gelecekte kendini nasıl var edeceği ve tabi eğitim sisteminin bu konudaki çaresiz yetersizliği..
Çocuğu olan her danışanımın seans sonunda sorduğu şu soru: “Hocam hadi beni geçtim de, bizim bu çocuklar ne olacak?”
Önüm, arkam, sağım, solum geleceğe soru işaretleriyle bakan ebeveynlerle dolu. Ve maalesef dünyanın hiçbir yerinde; gelecekteki mesleklerin tam olarak neler olabileceğini net olarak bilen birileri yok.
Bu durumda bizim mesleklerden çok; çocuklarımıza belirsizlikle başa çıkabilmeyi, dayanıklı olmayı, esneyebilmeyi ve adapte olmayı, para kazanmanın yollarını öğretmemiz lazım.
Bunları düşünürken kendi kendime düşündüm:
Madem ben kariyerini değiştirmek isteyen insanlara nasıl girişimci olabileceklerini anlatıyorum;
neden ebeveynlere “nasıl girişimci ruhlu çocuklar yetiştirebileceklerini” anlatmayayım?
Neden bu konuda yazıp çizmeyeyim..
Neden bir kitap daha çıkartmayayım, neden bu konuda kitaplar özetlemeyeyim?
Öyle ya, az önce saydığım özellikler; yani dayanıklı, esnek, para zekası yüksek, belirsizliği kucaklayan insan; zaten girişimci ruhlu, demek.
Amacım herkesi; çocuğunu girişimciliğe itmesi için teşvik etmek değil. Zaten bu gerçekçi de değil. Amacım; çocuklarımızın ne iş yapacakları belli olmayan gelecekte, onları başarılı ve sağlam kılabilmek için hangi yetkinlikleri - nasıl kazandırabileceğimizi anlatmak..
Bir nevi 21. yüzyılın gerektirdiği becerilere sahip yetişkinler olabilmeleri için, biz ebeveynlerin yapabileceklerini aktarabilmek..
Bu kapsamda;
bazen dayanıklılık, bazen yaratıcılık, bazen finansal okur yazarlık, bazen iş kurma, bazen merak, bazen gelişim zihniyeti konuşacağız. Bunları öğrenebilmeleri için çocuklarımıza nasıl destek olacağımızı aktarmaya çalışacağım dilim döndüğünce.
Tabi bir pedagog veya çocuk gelişimci gözünden değil; işi girişimcilik mentoru olan girişimci bir anne gözünden :)
İşte bu fikir, beni hem olağanüstü heyecanlandırıyor, hem de çok ama çok korkutuyor. İnsanın konfor alanından ve ekmeğinden vazgeçip, gerçek bir riskle yeni bir yola çıkması kolay değil.
Ve fakat, bu duyguyu biliyorum. Yıllar önce Turkcell’den kendi yolumu çizmek için ayrılırken de aynı şeyi hissetmiştim. Biliyorum ki, bunu yapmazsam - denemezsem, içimde kalacak.
Bunları, ilk kez sizinle burada paylaşıyorum. Bir taraftan anlayışınızı, diğer taraftan desteğinizi istemek için..
Anlayışınızı istiyorum, çünkü bugüne dek alışmış olduğun çizginin dışında, belki beklentilerinizle örtüşmeyen bir dünyaya geçiyorum. Hayal kırıklığına uğratıyorsam, affedin lütfen.
Desteğinizi istiyorum, çünkü yolum değişse bile, okuduğunuzu - paylaştığınızı - beğendiğinizi görmek, bana çok iyi gelecek.
Bu noktada bülten listesinden ayrılmak isteyen dostlarım olabilir, farkındayım. Bugüne dek burada olduğunuz için çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız. ❤️
Anlatacaklarıma ve yeni hizmetlerime kalbini açacak dostlarımsa; yeniden merhaba. Hadi birlikte girişimci ruhlu, geleceği kucaklayabilen, sağlam çocuklar yetiştirelim 🤩 Ben çok hevesliyim 😍
Henüz bir marka veya sosyal medya hesabı ismi düşünmedim. Kendi adımla da devam ettirebilirim, gerçekten şimdilik bilmiyorum. Ama bulduğumda hemen yazacağım söz :)
Önümüzdeki günlerde, size nasıl daha fazla destek olabileceğimi anlamak için, birkaç soruluk bir anket de ileteceğim. Şimdiden söyleyeyim, doldurursanız çok mutlu olurum :)
Şu an size yazınca biraz daha hafiflemiş hissediyorum kendimi. Artı eksi yorumlarınız ve benimle paylaşmak istedikleriniz olursa da hevesle okurum.
Aşağıda da bu yeni kapsamda, Youtube kanalımda paylaştığım videolardan birini iletiyorum.
Kitap Ekspresi Kanalı’ma üye olarak beni desteklerseniz, çok mutlu olurum :))
***
Bana eşlik ettiğiniz için çok teşekkürler. Pazar günü kitap özetimizle görüşmek üzere :)
6 yaşındaki kızım için sizin anlatacaklarınız bana da ilham olacak ve yol gösterecektir. Özkent ailesinin sıkı takipçisi olarak sabırsızlıkla bekliyorum, Pınar Hanım.
Yeni yolunuz, alanınız ve hedefiniz hayırlı uğurlu olsun. Başarılı olacağınıza eminim…
Yola çıkan herkes varmaz ama varanlar yola çıkanlardır…